in detail - Türkçe İngilizce Sözlük

in detail

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"in detail" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 16 sonuç

İngilizce Türkçe
General
in detail zf. ayrıntılı olarak
However, it is reprehensible to regulate in detail at EU level how these aims are to be achieved.
Bununla birlikte bu hedeflere nasıl ulaşılacağının AB düzeyinde ayrıntılı olarak düzenlenmesi kınanmalıdır.

More Sentences
in detail zf. ayrıntılarıyla
She described the scene in detail.
Olayı ayrıntılarıyla anlattı.

More Sentences
in detail zf. detaylı olarak
Tom explained in detail what he had seen.
Tom gördüklerini detaylı olarak açıkladı.

More Sentences
in detail zf. detaylıca
There isn't time to explain in detail.
Detaylı açıklama yapacak zamanım yok.

More Sentences
in detail zf. ayrıntılı bir şekilde
A text worded clearly, accurately and in detail is one of these.
Açık, doğru ve ayrıntılı bir şekilde ifade edilmiş bir metin bunlardan biridir.

More Sentences
in detail zf. detaylı bir şekilde
I hope the Commission will consider these in detail.
Komisyon'un bunları detaylı bir şekilde değerlendireceğini umuyorum.

More Sentences
Trade/Economic
in detail expr. ayrıntılı olarak
However, allow me to address in detail the amendments, which have been proposed.
Bununla birlikte önerilen değişiklikleri ayrıntılı olarak ele almama izin verin.

More Sentences
General
in detail s. mufassal
in detail zf. etraflıca
in detail zf. tafsilatla
in detail zf. teferruatla
in detail zf. yeterince
in detail zf. uzun uzadıya
in detail zf. tafsilatlı
in detail zf. genişçe
in detail zf. detaylı şekilde

"in detail" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

İngilizce Türkçe
General
in more detail zf. daha ayrıntılı olarak
I would like you to explain something in more detail.
Bir şeyi daha ayrıntılı olarak açıklamanızı istiyorum.

More Sentences
take up in detail f. bütün boyutlarıyla ele almak
examine in detail f. ayrıntılı incelemek
consider in detail f. bütün boyutlarıyla ele almak
discuss in detail f. masaya yatırmak
discuss something in utter detail f. bütün boyutlarıyla ele almak
discuss in detail f. ayrıntıyla ele almak
examine in detail f. ayrıntılı ele almak
discuss in detail f. ayrıntılı ele almak
examine in detail f. ayrıntıyla ele almak
examine in detail f. detaylı incelemek
go in further detail f. ayrıntılara girişmek
be explained in detail f. detaylı anlatılmak
be explained in detail f. detaylı açıklanmak
describe the scene in detail f. olay yerini detaylı tarif etmek
discuss in detail f. ayrıntılı tartışmak
discuss in detail f. detaylı tartışmak
in vivid detail zf. ayrıntıyla
in every detail zf. her noktada
in great detail zf. enine boyuna
in great detail zf. son derece detaylı biçimde
in more detail zf. daha etraflıca
in more detail zf. daha ayrıntılı bir şekilde
in minute detail zf. dakikası dakikasına
in minute detail zf. dakikasına kadar
Phrases
in minute detail zf. en ince ayrıntısına kadar
as it is explained in detail expr. ayrıntılı olarak açıklandığı üzere
god is in the detail expr. tanrı ayrıntıda gizlidir
god is in the detail expr. ayrıntılara dikkat etmek iyi sonuç almayı sağlar
god is in the detail expr. işin sırrı ufak detaylarda gizlidir
god is in the detail expr. iyi sonuç almak küçük detaylara özen göstermekten geçer
Proverb
the devil lies in the detail şeytan ayrıntıda gizlidir
the devil lies in the detail şeytan ayrıntıda gizlidir
Idioms
in graphic detail expr. çok (fazlasıyla) ayrıntılı olarak
the devil is in the detail expr. şeytan ayrıntılarda gizlidir
the devil's in the detail expr. şeytan ayrıntıda gizlidir
Law
mistake in detail i. ayrıntıda hata